Dün Elvan abiyle Çorum'a 3 kilometre uzaklıkta bulunan, Cumhuriyet tarihimizde Çorum'un ilk millet vekillerinden İsmet EKER'in İl Özel İdaresi'ne bağışlanan ve Kırsal Yaşam ve Tarım Müzesi haline getirilen çiftliği internette ilk defa yayınlamak üzere, fotoğraf çekmeye gittiğimiz Bayat köyüne geldik.
Çifliğin, yani müzenin, kapalı olduğunu gördük. Özel İdare'de çalışan kayın biraderim Meftun YERLİ'yi aradığımda; müzede odun kömür olmadığından ve kış ayı almasından dolayı müze görevlisi bekçiye Nisan ayına kadar yol verildiği, bu zamana kadar da müzenin kapalı olacağı ama istediğim bir günde kendisiyle görüşüp müzenin anahtarlarını alarak fotoğraf çekmem için bana yardımcı olacağını" söylemesi üzerine aynı zamanda Elvan abinin de köyü olan ve halen babasının oturduğu eve geldik.
Elvan abinin babası Abdullah ağa, Çorum Devlet Hastenesi'nden emekli memur olup eşinin rahatsızlanıp hastaneye yatırılmasından ötürü hastanede refakatçi olarak bulunduğu, şimdilik kimselerin oturmadığı eve geldik.
Abdullah ağa, evdeki tavuklara bakması, yemini suyunu vermesi için evin anahtarını Elvan abiye vermiş. Elvan abi kapıyı açtı köydeki eve girdik.
Burası, mavi kapılı bina bahçeden sonra eve giriş kapısı.
Yaz günleri Abdullah ağayla hanımının ve gelen misafirlerinin oturduğu bölüm.
Abdullah ağanın ara sıra işi düşerse şehre gitmek için kullandığı motosikleti.
Elvan abi tavuklara yem ve su vererek, birikmiş yumurtaları topladı.
Abdullah ağanın hanımının yaz aylarında hamur işleri yapacağı zaman kullandığı ocağı.
Abdullah ağa kışa hazırlığını çoktan yapmış, kömürleri ve çuvallar içerisinde tahta parçaları.
Abdullah ağanın evi şimdilik kapalı olduğu için kedisi görünürlerde yoktu, burada camı hafif aralık bırakıyorlar kedi de buradan eve giriyormuş, duvarda kedinin ayak izleri.
Abdullah ağanın bahçesi. Yazın bu asma ağacının altında oturmak, üzüm kopartmak çok güzel oluyor, bir kere gelmiştim.
Abdullah ağa bahçesine sermek için inek gübresi yığmış bahçeye. Baharla birlikte bu gübreler bahçe ekilip dikildikten sonra sebzelerin altına atılacak kürekle...
Bizim buralarda inek gübresine fışkı da denir, fışkı ayrıca küfür yerine de geçer, genelde kadınlar kavga ettiklerinde birbirlerine 'fışkı' derlerdi önceleri, ama şimdilerde bu kelime artık kullanılmamakta.
Abdullah ağanın bahçesinin bir kenarında kış sebzelerinden ıspanak ocağı.
Bahçede kullanılmak üzere dışarıya yapılmış oluklu çeşme.
Kışın çok sert geçtiği aylarda, odunun kömürün bitipte kazmayı küreği yaktırdığı zamanlarda kullanılmak üzere odunlarla doldurulmuş haymalık bölümü.
Köy olur da köpek olmaz mı? Abdullah ağanın evine gelen bu yabancılar kim? diye bize bakıyor.
Tavukların yemini suyunu verdikten sonra Elvan abinin bahçesine geldik. 2 sene önce diktiğimiz fidanlar büyümüş bu sene daha da büyüyerek meyve verecek duruma gelmişler.
Elvan abinin bahçesi, önemli karayollarımız üzerinde. Bu yol Ankara-Çorum'u Karadeniz'e bağlayan Osmancık-Samsun-Kastamonu-Sinop yolu.
Karşıda bölgenin en yüksek dağı Kösedağı...
Konternırın girişi.
Televizyonda dizi film vardı.
Bu soba 21 metrelik konternırı muntazaman ısıtıyor.
Elvan Ağam...
Gelemer Ağası...